
İçindekiler
- E-İhracatta Sınırları Aşın: 2025’te Türkiye’yi Bekleyen İhracat Fırsatları
- 2025'te E-İhracatta Öne Çıkan Küresel Trendler
- Türkiye’nin Dijital İhracat Gücü: Hangi Ülkeler Öne Çıkıyor?
- 2025’te E-İhracat Yapan Şirketleri Bekleyen Destekler
- ABD’nin Yeni Gümrük Politikası
- Amerika’da E-İhracat Yapacaklara Öneriler
E-İhracatta Sınırları Aşın: 2025’te Türkiye’yi Bekleyen İhracat Fırsatları
Küresel ticaretin çalkalandığı bu dönemde e-ihracat, Türkiye’nin en hızlı büyüyen kalemlerinden biri hâline geldi. 2024’te ivme kazanan e-ihracat hareketi, 2025’te güçlü teşviklerle sınırların ötesine taşınıyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için büyük fırsatlar sunan e-ihracat, yerel markaların global vitrinlere çıkmasını kolaylaştırıyor.
Peki 2025 e-ihracat fırsatları neler, hangi pazarlara yönelmek avantajlı? Yazının devamında hem küresel trendleri hem de Türkiye’nin güçlü yönlerini masaya yatırıyor; ihracatta dijitalin sunduğu yeni kapılara birlikte göz atıyoruz.
2025'te E-İhracatta Öne Çıkan Küresel Trendler
E-ihracat, artık yalnızca ürün satmak değil; marka hikayesi anlatmak anlamına geliyor. 2025 yılı, dönüşümün hız kazandığı, sınırların dijital olarak aşılarak kültür aktarılacağı bir dönem olacak. Özellikle tüketici davranışlarının değişimi, yapay zeka destekli süreçler ve mikro ihracatın yaygınlaşması, yılın öne çıkan başlıkları arasında yer alıyor. Yapay zeka destekli sistemlerle tüketicilere özel kampanyalar, ürün önerileri oldukça yaygın hâle geliyor. Böylelikle hem dönüşüm oranlarınız artıyor hem de sadık müşteri kitleniz oluşuyor.
Türkiye’nin Dijital İhracat Gücü: Hangi Ülkeler Öne Çıkıyor?
Türkiye, 2025’te e-ihracat alanında küresel ölçekte hedeflerini büyütüyor. Ticaret Bakanlığı’nın stratejik destekleriyle, firmaların yeni pazarlara açılması kolaylaşıyor; hedef ülkeler çeşitleniyor. Yüksek potansiyelli pazarlara özel hazırlanmış destek programları sayesinde, Türk markaları global rekabette görünür hâle geliyor.
2025 itibarıyla e-ticaret hacminde en büyük payı beyaz eşya ve küçük ev aletleri sektörü alıyor; yaklaşık 233 milyar Türk lirasına ulaşan işlem hacmiyle dikkat çekiyor. Elektronik sektörü 135 milyar liralık hacmiyle ikinci sırada yer alırken; giyim, ayakkabı aksesuar kategorisi ise 127 milyar liralık hacimle üçüncü sırada bulunuyor.
Türkiye, dijital ihracat kapsamında Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Kuveyt, Nijerya ve Suudi Arabistan gibi İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeleri radarına aldı. Öncelikli pazarlara yönelik e-ihracat faaliyetlerinde %20 oranında ilave destek sağlanıyor.
E-ticaretin küresel lideri konumundaki Çin pazarı da destek kapsamına alındı. Çin'e yönelik pazar yeri komisyonu desteği sayesinde, Türk markalarının bu dev pazara girişinde önemli bir engel daha ortadan kaldırılmış oldu. Özellikle teknoloji, bebek ürünleri ve sağlık kategorileri Çin pazarında ön plana çıkıyor.
“Uzak Ülkeler Stratejisi” kapsamında, kişiselleştirilmiş ürünler gibi niş alanlarda faaliyet gösteren firmalar, ABD ve Kanada’daki öncü pazar yerlerine yönelik komisyon desteklerinden faydalanabiliyor. Bu strateji, yüksek gelirli tüketici profiline sahip bu iki ülkeyi Türk ihracatçıları için daha erişilebilir hâle getiriyor.
Ticaret Bakanlığı’nın kurduğu E-Kolay İhracat Platformu, firmaların e-ticaret yolculuklarını daha planlı ve bilinçli şekilde yürütmelerine destek oluyor. Çin, Rusya ve Latin Amerika’da faaliyet gösteren 18 farklı pazar yerinin yanı sıra; 5 ayrı reklam platformuna dair hazırlanan kapsamlı kılavuzlar, doğru kanal seçimi konusunda işletmelere yol gösteriyor.
2025’te E-İhracat Yapan Şirketleri Bekleyen Destekler
Ticaret Bakanlığı’nın 5986 sayılı Karar kapsamında sunduğu destekler, 2025’te firmaların dijital pazarlarda daha sağlam adımlarla ilerlemesine olanak tanıyor. Bu destekler yalnızca harcama kalemlerini karşılamakla kalmıyor; aynı zamanda markalaşma, tanıtım, lojistik ve operasyonel süreçlerde de ciddi katkı sağlıyor.
1. Dijital Pazaryeri Tanıtım Desteği
Firmaların yurt dışı dijital pazaryerlerinde gerçekleştirdiği tanıtım faaliyetleri (reklam, içerik, SEO vb.) bu destekle karşılanıyor. Hedef ülkelerde yapılan tanıtım harcamaları için %60'a kadar destek, öncelikli ülkeler içinse %80'e kadar destek sağlanabiliyor.
Yurt dışına gönderilecek ürünlerin depolanması, paketlenmesi, sevkiyatı ve iade süreçleri gibi lojistik operasyonlara ilişkin giderler, sipariş hizmet desteği kapsamında karşılanıyor. Siparişlerin hızla müşterilere ulaştırılmasını sağlayan bu destek, özellikle müşteri deneyimini güçlendirmek isteyen firmalar için önemli avantaj sunuyor.
2. Depo Kira Desteği
Yurt dışında fiziki varlık oluşturmak, e-ihracat yapan firmaların o pazarda güvenilirliğini ve teslimat hızını artıran en kritik adımlardan biri. Ticaret Bakanlığı, bu adımı atmak isteyen firmalar için Depo Kira Desteği sunuyor. Bu kapsamda yurt dışında kiralanan depolara ait kira giderlerinin %50’si, her ülke için en fazla 3 yıl boyunca devlet tarafından karşılanıyor. Üstelik depo desteği, sadece tek konumla sınırlı değil. Firmalar, en fazla 25 ayrı birim için destek alabiliyor.
2025 yılı için belirlenen üst limit ise oldukça dikkat çekici: Her depo birimi için yıllık 13.980.253 TL’ye kadar destek sağlanabiliyor. Bu rakam, büyük ölçekli operasyonlar yapan firmalar için ciddi maliyet avantajı anlamına geliyor.
3. Sipariş Karşılama Hizmeti Desteği
Destek kapsamında şirketlerin, E-İhracat Konsorsiyumlarının, perakende e-ticaret sitelerinin ve pazaryerlerinin, ilgili ülkedeki toplam e-ticaret satışlarının %10’unu aşmayan sipariş karşılama hizmetlerine ait giderleri, %50 oranında ve her ülke için en fazla 3 yıl boyunca destekleniyor.
4. Yurt Dışı Pazaryeri Entegrasyon Desteği
Entegrasyon yapılacak her platform için yazılım geliştirme maliyetleri Ticaret Bakanlığı tarafından karşılanıyor. Sistemlerin düzgün çalışabilmesi için gerekli bulut hizmeti ücretlerini, yıllık bakım ve onarım giderlerini ile platform açılış giderlerini kapsıyor.
Entegratörün pazaryeri entegrasyonu üzerinden elde ettiği e-ticaret satış komisyonları, vergi (dolaylı vergiler hariç) ve diğer kesinti/ücretler destekten faydalanamıyor. En fazla 6 pazaryeri entegrasyonu için %50 oranında destek sağlanıyor. Her pazaryeri başına 3 yıl süreyle verilecek maksimum destek tutarı 557.727 TL olarak belirleniyor.
ABD’nin Yeni Gümrük Politikası
ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz günlerde duyurduğu yeni ithalat vergileri, dünya ticaretinde kartları yeniden dağıtıyor. Çin, Vietnam ve Avrupa gibi üretim devleri yüksek oranlı ek vergilerle karşı karşıya kalırken, Türkiye bu tabloda dikkat çekici istisna olarak öne çıkıyor. Zira Türk ürünlerine uygulanan ek vergi oranları, rakiplere kıyasla oldukça düşük seviyelerde kalıyor.
Alınan karara göre, ABD’ye ithal edilen araçlara %25, diğer birçok ürüne ise %40’a varan ek gümrük vergileri uygulanacak. Bu gelişme, başta Çin olmak üzere birçok ihracat devini zor duruma sokarken, Türkiye’yi beklenmedik şekilde avantajlı konuma taşıdı.
Türkiye’den gelen ürünler, bu yeni vergi rejimi kapsamında en düşük oranlarla karşılaşıyor. ABD pazarına rekabetçi fiyatlarla giriş yapabilir, ürünlerinizi avantajlı koşullarla sunabilirsiniz. Yani benzer kalitede ürünü Çin ya da Avrupa’ya kıyasla çok daha uygun fiyatlarla satma şansınız oluyor.
Amerika’da E-İhracat Yapacaklara Öneriler
E-ihracatta başarıya giden yol sadece iyi bir ürün veya uygun fiyatla sınırlı değil. Teslimat süresi, müşteri memnuniyetinin ve dolayısıyla satış hacminizin temel belirleyicilerinden biri. Bu noktada ürünlerinizi ABD içinde depoda tutmak hem hız hem maliyet açısından size ciddi avantaj sağlıyor. Türkiye’den gönderilen ürünün ABD’ye ulaşması genellikle 7-15 gün sürebiliyor. Ürününüz ABD’de depoda hazır bekliyorsa, 2-3 gün gibi kısa sürede alıcıya ulaşabiliyor. Amazon Prime gibi "hızlı teslimat" alışkanlığı olan pazarda bu fark, tercih edilip edilmeme kararını doğrudan etkiliyor.
ABD’ye yönelik e-ihracat yapmak istiyorsanız, ilk adımınızın Amerikan şirketi kurmak olması büyük önem taşıyor. Bunun nedeni sadece yasal kolaylıklar değil; aynı zamanda görünürlük, güven ve algoritmaların sizi nasıl değerlendirdiğiyle de yakından ilgili. Başkan Trump’ın da ifadesiyle: “Amerikalı gibi görünmeyen, kazanamaz.” Bu söz sadece politik mesaj değil, aynı zamanda Amerikan pazaryerlerinin işleyişine dair önemli bir ipucu veriyor.
Kaynak
https://ticaret.gov.tr/data/632b143413b8767974670b97/E-%C4%B0hracat%20Destekleri%20Rehberi.pdf
https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/ticaret-bakanligi-2025-yili-e-ihracat-hedefini-8-milyar-dolar-olarak-belirledi/3462609